Gerçekliğe ilişkin araçsallaşma ‘Influencer’… | by Abdurrahman Akyıldız | Nov, 2023

Team IMTools
Team IMTools

[ad_1]

Modern zamanın bireyi zamanın ve mekanın anlaşılamayacak derece anlam kaybına uğraması nedeniyle gerçekliğinden kopuk yaşamaktadır. Bireyin içinde bulunduğu zamanın tüketilebilir anlarında kendisine ait olan anlam değerlerinden uzaklaşması gerçekliğin pratik anlamına ilişkin bireyden kopan durumları göstermektedir.

Modernlik sorunu; araçsal unsurların günlük hayatta yerleşikleşen durumları üzerinden bireyi düzenlenmektedir. Problemin araçsal olmasındaki temel yargı; bireyin gündelik boş zamanını, araçlarla geçirerek bireysel hazzını tamamlamasıdır.

Pexels’tan Blue Bird fotoğrafı: https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/salata-kadin-sokak-akilli-telefon-7242744/
kaynak: Pexels’tan Blue Bird fotoğrafı: https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/salata-kadin-sokak-akilli-telefon-7242744/

Anlam üretiminin özel alandan ayrılması, özel alanların araçların etkinliğiyle boş zamanı devralması, modern konuma oturan bireyin pratiğe döktüğü deneyimlerinin yanılsamasıyla sonuçlanmaktadır. Aslında bu noktada bir yanılsama örneği olarak “satın alma davranışı” üzerinden örneklendirilen tüketim toplumunun maddi gerçekliğini düşünmek gerekmektedir (akt., Çalışkan, 2023) . Araçsallaşmasnın maddeci bir pragmatikte yanılsamalara yol açmasının yarattığı ‘baş dönmesi’ bireyi gerçekliğinden uzaklaştırarak yapay bir eyleme dönüştüren ‘tüketime’ yönlendirmektedir. Baudrillard’ın nesneler sisteminde bu yanılsama (2010: 161) çok açıktır:

Belli bir teknolojik gelişme düzeyine ulaşıldıktan ve bu arada birincil gereksinimler karşılandıktan sonra asıl gereksinim duyduğumuz şey belki de nesnenin gerçek işlevinden çok o hayalleri süsleyen, alegorik, bilinçaltı kaynaklı tüketim arzusudur.

Birey yaşamını araçsallaştırırken; tüketim arzusu içersinde benliğinde yarattığı arzular nedeniyle gerçekliğinden kopuk akışkan hayallere kendisini kaptırmaktadır. Araçsallaşmanın en önemli adımı akışkan olarak görülen ve bireyi gerçekliğinden sönümlendiren ‘kullanım’ ihtiyacından sorgulamanın sunduğu temsil değeridir (Bauman, 2018). Tüketim (Baudrillard, 2013: 23);

Tüketimi yöneten büyülü bir düşünce, günlük yaşamı yöneten mucizevi bir zihniyettir; bu, düşüncelerin mutlak gücüne inanç üzerine kurulu bir şey olarak tanımladığımız ilkel bir zihniyettir. Buradaki inanç, göstergelerin mutlak gücüne duyulan inançtır.

Araçsallaşmanın geç modern dönemde mantıksal olarak görülmesi, artan toplumsal refah seviyesinin cazipleştirilen ‘konfor’ öngörüsü ile bağdaşır. Bauman bu öngörüyü (2018: 116);

Tüketim toplumundaki her bireyin fiilen dahil olduğu bu yarış arketipi, tipik bir satın alma faaliyetidir (bağımlılığa dönüşen ve bu nedenle artık bir tutku olarak algılanmayan seçim yapma tutkusu dışında, tüketim toplumundaki her şey tem elde bir seçimdir). Satın almaya devam ettiğimiz sürece yarışta kalırız.

Günümüz sosyal olarak tanıtılan bireyin araçsallaşan alan içerisinde zayıflayan ancak hızlanan hareket kabileyeti, tüketim olgusu üzerinden eleştirel yansımaları ortaya çıkabilmektedir. Araçsallaştırıcı unsurun ortaya çıkardığı soyut statüler anlamın keşfinden çok amaçlanan tüketimin yarattığı hazza bir yönlendirme yapmaktadır. Modern dönemin belirgin statüsü ‘Influencer’lar bu anlamda geçmişin belirgin uzmanlık gerektiren bilgi ihtiyacından çok sosyal ağlar gibi soyut bir uzamda basit pratik anlamlarla bilginin doğrulanan değerlerinden yoksun olarak birey için tüketimin ‘nasıl?’ sorusunda ihtiyaçlaşmaktadır. Bu anlamda Bourdieu’nun statüye ilişkin olarak değişen “ünvan” kavramı için görüşüyle yazıyı bitirebiliriz:

tüm grupların bireyleri hiyerarşik sınıflara ayırarak ürettiği ‘unvanlar dayatmasının’ yarattığı, statü tahsis etme etkisinin istisnai durumu -pozitif halinde (soylulaştırma [ennoblissement]) negatif halinde (damgalama
[stigmatisation])- üzerinde durmak gerekir. Diplomadan yoksun
ama kültürel sermayeye sahip olanların tersine -ki bunlardan her
zaman kendilerini kanıtlamaları beklenir çünkü sadece yaptıklarından ibarettirler, kendi kültürel ürünlerinin mirasçılarıdırlar- kültürel soyluluk unvanlarına sahip olanların -bir kana, bir toprağa, bir ırka, bir geçmişe, bir vatana, bir geleneğe bağlılıklatanımlanan ve bu yönüyle bir işe, bir yapma bilgisine, bir işleve indirgenemez olan soyluluk unvanına sahip olanlarla benzeşensadece oldukları şey olmaları gerekir; çünkü onların tüm pratikleri, gerçekleştirildikleri öz gereğince, bu özün doğrulanması ve
devamlılığı olarak faillerinin değerince değer kazanır.

Çalışkan, C. (01.11.2023). Modern imrenme ekonomisi ve orta sınıf. MediaCat. https://mediacat.com/modern-imrenme-ekonomisi-ve-orta-sinif/ adresinden 12.06.2023 tarihinde alınmıştır.

Baudrillard, J. (2010). Nesneler sistemi. (O. Adanır ve A. Karamollaoğlu, Çev.). İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi.

Baudrillard, J. (2013). Tüketim toplumu: Söylenceleri/yapı- ları. (H. Deliceçaylı ve F. Keskin, Çev.). 6. bs. İstanbul: Ayrıntı.

Bauman, Z. (2018a). Akışkan modernite. (S. O. Çavuş, Çev.). 3. bs. İstanbul: Can.

Bourdieu, P. (2015). Ayrım: Beğeni yargısının toplumsal eleştirisi. (D. Fırat Şannan ve A. Günce Berkkurt, Çev.). Ankara: Heretik.

[ad_2]
Source link

Share this Article
Leave a comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *